Navigation
  • Hakkımızda
  • Menü
  • Blog
  • Galeri
  • İletişim
Şahsına Münhasır Meyhane
  • Hakkımızda
  • Menü
  • Blog
  • Galeri
  • İletişim

Set your main menu in Appearance > Menus

Şahsına Münhasır Meyhane
  • Hakkımızda
  • Menü
  • Blog
  • Galeri
  • İletişim
Büyük halini görüntüle
meyhane

MEYHANE DEDİĞİN…

Meyhaneler bir kültürün en incelikli süregeldiği yerlerden biridir. Orada yaşananlar, konuşulanlar ve mekanın atmosferi gerek dönemi, gerekse yaşanan sosyal süreci anlatmak için tek başına yeter de artar. Meyhanelerde, yenilen içilenler ve gelen kitle kadar mekanın dekoru da belirleyicidir. İstanbul meyhanelerinin pek çoğu mekanın adından ya da işletmecisinden ziyade dekor unsurlarıyla anılır.

Yeni nesil meyhaneler bu anlayışı çok daha farklı ve modern toplumun şartlarına göre geliştirmeye devam ediyor. Eskiden bilinen hemen hemen tüm meyhaneler için sadelik, ille de beyaz masa örtüsü ön plandaydı. Abartılmadan döşenmiş mekanlar, sadece orada olmanın ve anda kalmanın yanı sıra, rakı içme adabına uymak adına düzenlenirdi. Günümüzde bu anlayış pek çok anlamda gelişip dönüştüyse de rakı içen, meyhane seven kitlenin gözleriyle aradığı olmazsa olmazlardan vazgeçmiyor. Eski meyhaneler dekorla şekillenen atmosferiyle belli bir hedef kitlesini gözettiği için rakı sofrası sevenle, diğer içme kültürünü tercih edenler arasında keskin bir ayrım söz konusuydu daima. Şimdi bu keskinlik kırılmak üzere… Yeni nesil meyhane anlayışı, klasik meyhane seven ile bu ortama kendini çok da yakın hissetmeyen kitleleri bir araya getirip, rakı sofrası, meze gibi klasik anlayışı bambaşka bir boyuta taşıdı. Yine meyhane kültürünün kendine özgü algısıyla buna tepkili olan bir kesim olsa bile, giderek dönüşen bu yeni konsept mekanlar oldukça ilgi görüyor. Bunun da göz ardı edilemeyecek öncelikli nedeni klasik meyhane anlayışını çok farklı bir boyuta taşıması. Bu yüzden meyhane dekorasyonu, tasarımı her şekilde gizli bir etkidir rakı sofrasında. Akılda kalan anason kokusu mudur yoksa her meyhanenin kendine özgü sihirli atmosferi midir bilinmez. Bir çok eski meyhane bir başka yapıdan dönüştürülüp, doğal dokusu aynen korunarak dekore edilirdi. Bir kısmı şarkılara bile konu olacak şekilde iz bıraktı. Sözgelimi Madam Despina meyhanesi, gerçekten de kirli beyaz muşamba örtüleri ve asma ağacı altındaydı. Madam Despina’dan sonra başka şekillere evrilen meyhane hala bu şekilde yer eder akıllarda.

Yeni nesil meyhanelerin de mekan anlayışına verdiği yenilik, konuya dair titiz yaklaşım bir süre sonra mekanların kendilerinden söz ettirme şekillerine dönüşecek. Bu yüzden içmek ve meyhane akla her anlamda bir çok kültürden ayrı tutulması gereken bir konuyu getiriyor. Hakkında manifestolar yazılan, kitaplara konu olan, bir kentin kültürüne incelikle dahil olmuş rakı sofralarını bir ritüel haline getiren de atmosferinin ayrıcalığıdır. İşte salt bu yüzden bile rakı sofrası her daim kendine ait sihirli dokusunu yedeğinde saklı tutuyor.

A. Marika Sağlam

was last modified: Temmuz 9th, 2018 by MeRtEfEhaNe
Share Post
Previous
MEYHANELERİN DİLİ OLSA…
Next
BİR SEMT ADI OLMAKTAN ÇOK DAHA FAZLASI… KADIKÖY

Related posts

Yazıyı Okuyun
meyhane

MEYHANELERİN DİLİ OLSA…

21 Haziran 2018 at 08:19 by MeRtEfEhaNe / 0

Aslında Eski İstanbul Meyhanelerinin pek çok unutulmazı arasında, bu birbirinden ilginç ve her biri güzel hikayeler barındıran tabirler de rakı içmenin, rakı sofrasının ve mey adabının bir parçası. Geleneği gizlice yaşatan dildir. Dile pelesenk alışkanlıklardır. Dilin yaşattığı her şey kalıcılığını bu yüzden sürdürebiliyor. Bu yüzden meyhanelerin bir dili vardır ve günümüzde hala; çoğu kez anlamını bile bilmeden kullandıklarımız arasında usulca yer alır.

was last modified: Haziran 21st, 2018 by MeRtEfEhaNe
Yazıyı Okuyun
meyhane

MÜDAVİM MEYHANELERİ

3 Haziran 2018 at 17:54 by MeRtEfEhaNe / 0

Meyhanelerin sır saklayan duvarları vardır. Dile gelmesi en zor hikayeler rakı sofrasında dökülür ortaya. Bu bazen en yakın dosta, aynı yolun yolcusuna ya da kalpteki en özele ulaşır. Haliyle ne hatıralar, ne gizemler orada çözülür ve “rakı masasında konuşulan, rakı masasında kalır”. Bu yönüyle herhangi bir yeme-içme mekanında böylesi bir bağ söz konusu değildir. Fonda duyulan kısık müziğin akla düşürdükleri meyhane duvarlarının suskun ortaklığına emanet edilir. Meyhane işletmecileri bu anlamda birer terapist gibidir aslında.

was last modified: Haziran 3rd, 2018 by MeRtEfEhaNe
Yazıyı Okuyun
meyhane

RAKININ USTASI OLMAK, MEZENİN DE USTASI OLMAKTIR.

23 Mayıs 2018 at 16:07 by MeRtEfEhaNe / 0

Meze kültürü Türkiye’de benzersizdir. Birçok kültürün bir araya getirdiği, klasik mezeler rakı denince istemsizce akla gelendir. Rumlardan, Ermenilerden, Levantenlerden gelen bir çok damak tadı giderek buralı olmuştur. İsimleri geleneği sürdürse de bize aittir; başka yerde benzeri nedense yavan kalır. Üstelik gün geçtikçe, mutfak kültürlerinin batıdan esinlendiği kimi yeniliklerle onlar da biçim değiştirip, yeniden yorumlanan, her meyhanenin kendine özgü kimliğini oluşturan tatlar haline gelmiştir.

was last modified: Mayıs 23rd, 2018 by MeRtEfEhaNe
Yazıyı Okuyun
meyhane

OLURSA OLUR, OLMAZSA RAKI İÇERİZ

18 Mayıs 2018 at 12:47 by MeRtEfEhaNe / 0

Şair Ümit Göksel’in “O halde yarın güneş kızarınca gelirim. Olursa olur, olmazsa rakı içeriz. Olursa devam, olmazsa veda ederiz” sözü de aslında rakı içmenin kendiliğinden olan o zerafeti oldukça iyi tanımlıyor.

was last modified: Mayıs 23rd, 2018 by MeRtEfEhaNe
Yazıyı Okuyun
meyhane

NEREDE O ESKİ MEYHANELER?

17 Mayıs 2018 at 16:15 by MeRtEfEhaNe / 0

Meyhane kültürü belki de eşi benzeri olmayan ama bir şekilde sessiz sözsüz bir devir teslimle günümüze dek evrilen ve bu toprakların en eski gerçeği olarak bilinir. İstanbul’da yaşayan Rum halkının, biraz buradan, biraz da yakın adalardan usul usul getirdikleri alışkanlıklarla kendine has tabirleri bile olan bir adap ve toplaşma yeridir rakı sofraları.

was last modified: Mayıs 23rd, 2018 by MeRtEfEhaNe

Leave a reply Cevabı iptal et

Sosyal Medyada Biz


Musaade Facebook Musaade Facebook

Search engine

Use this form to find things you need on this site